Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutar. Vücutta çokça bulunan ve farklı dokularda çeşitli görevleri olan kolajen, vücut yapısını koruyan temel maddedir. Yeterli miktarda kolajen alamadığımızda (yaş faktörüne de bağlı olarak) vücut kolajen üretemez.
Sıkı ve Pürüzsüz Cilt
En çok bilinen faydası cildi sıkılaştırıp, kırışıklık görüntüsünü en aza indirgemesidir. Cilt yapısını ve kasları bir arada tutar. Kolajen üretimi artarsa yaşlanma belirtileri ortadan kalkar ve cilt daha pürüzsüz görünür.
İyileşen Dolaşım Sistemi
Kolajen, vücudun iç dokularında da iyileşmeye katkı sağlar. Damar esnekliğini arttırır, doku yapısını güçlendirerek daha kaliteli bir dolaşım sistemi oluşturur. Bu da kardiyovasküler sistemde iyileşme sağlamaktadır.
Esnek Eklemler
Kolajen, cilt sağlığının yanında eklemler için de önemlidir. Eklemleri daha esnek bir hale getirir, eklem rahatsızlığı yaşayan kişilerde eklem mobilitesi açısından faydalıdır.
Sağlıklı Saçlar
Yaşlanma ve dış etkenlerle birlikte saç telleri zayıflaşır, parlaklığı azalır ve saç dökülmeleri sıklaşır. Saç sağlığının korunması için kolajen faydası bilinmektedir. Kolajen; saç tellerini uyarıp kalınlaşır, daha gür ve sağlıklı saç görünümü sunar.
İyileşme Sürecini Hızlandırır
Kolajenin yaraların iyileşme hızında da büyük etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda, yaşlanmayla birlikte vücutta yaraların iyileşme sürecinin yavaşladığı, bunda da kolajen kaybının etkili olduğu görülmüştür.
Düzenli Sindirim Sistemi
Kolajenin yapısında bulunan glisin, mide asidi üretimini destekleyerek sindirimi kolaylaştırmaktadır.
Selülit Görünümünün Azalması
Kolajen, cilt yüzeyinin hemen altında bulunan bağ dokusunu toparlar, böylece selülit görünümünün azalmasına yardımcı olur.
Çocukluk ve erken yetişkinlik döneminde vücut bol miktarda kolajen üretir. Orta 20’li yaşlarımıza geldiğimizde kolajen miktarı azalmaya başlar. Kolajen üretiminin tam olarak düşmeye başladığı yaş bireyden bireye değişse de ortalama 25’dir.
Peki sadece yaşımız mı kolajen üretimini durdurur?
-Sigara kullanımı,
-Şeker tüketimi,
-Yetersiz beslenme,
-Güneşe maruz kalma ve diğer çevresel faktörler de kolajen üretimini durdurabilir.
Tip 1 Kolajen: Vücutta en çok bulunan, en güçlü ve en iyi kolajen çeşididir. Cilt, kemikler, bağ doku ve tendonlar dahil birçok doku ve organda bolca bulunur. Bu bölgelerin sağlıklı ve esnek kalmasında önemli rol oynar.
Tip 2 Kolajen: Bu tip kolajen eklem desteği sağlayan elastik kıkırdakta yer alır. Kıkırdaklar tip 2 kolajen açısından oldukça zengin yapıdadır.
Tip 3 Kolajen: Kan dokusunun oluşumunda görev alır. Ciltte esneklik ve sıkılık oluşması için etkilidir. Vücutta organlara, kaslara ve arterlere destek vererek damar yapısına katkı sağlar. Vücut kütlesinin bir kısmını oluşturan kaslara da güç verdiği söylenebilir.
Tip 4 Kolajen: Deri katmanlarında bulunur. Solunum ve sindirim organlarının yüzeylerini oluşturmada etkilidir.
Tip 5 Kolajen: Saç telleri ve dokularda bulunur.
Tip 10 Kolajen: Kırıkların iyileşmesinde ve eklemlerin onarılmasında yararlı olduğu bulunmuştur.
Kolajen kullanımında;
Öncelikle alerjiniz, hastalığınız varsa ya da kolajen takviyesi almanıza gerek yoksa kolajen istenmeyen etkiler yaratabilir. Kullanmadan önce uzmana danışmanızı öneriyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Alışveriş deneyiminizi geliştirmek ve daha iyi hizmet verebilmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz.